28 Haziran 2011 Salı

MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN

Bugün Kandil ! MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN....


İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü'l-evvel ayının 12.gecesi doğmuştur. Milâdî takvime göre ise bu, 571 yılı Nisan ayının yirmisine rastlamaktadır. Bu mübarek geceye "Mevlid Kandili" denir.

O'nun doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet, zulüm ve ahlâksızlık almış yürümüş, Allah inancı unutulmuş, insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz hale gelmişti.

O'nun doğduğu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır.O gecenin sabahı gerçekten de feyizli bir sabahtı. İnsanlık için yepyeni bir gün doğmuş, aydınlık bir devir açılmıştı. Bir fazilet güneşi ve hidâyet meşalesi olan sevgili peygamberimizin gönderilişi, Yüce Allahın bütün insanlara en büyük nimetlerinden birisidir. Bu hususta Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmuştur:

"Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler." (Âl-i İmrân, 164)

Bu gece, müslümanlar arasında yüzyılllardan beri büyük bir coşku ile kutlanmakta, Sevgili Peygamberimiz derin bir saygı ile anılmaktadır. Büyük Türk Alimi Süleyman Çelebi tarafından yazılan ve asıl adı "Vesiletün'necat" olan mevlid kitabı O'nun doğumunu, üstünlüğünü ve mucizelerini en güzel bir şekilde dile getiren değerli bir eserdir.

Peygamberimizin doğum yıldönümlerinde okunan mevlidleri saygı ile dinlemek, O'nun mübarek ruhuna salât ve selâm okumak hiç şüphesiz büyük milletimizin Sevgili Peygamberimize olan engin sevgi ve bağlılığının bir ifadesidir.

Bununla beraber, O'nun ahlâk ve fazilet dolu hayatını öğrenmek ve kendimize örnek almak başta gelen görevlerimizdendir. Asıl o zaman O'nun sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmış oluruz.

O âlemlerin Rabbinden, "Alemlere rahmet olarak gönderildi." Asırlara sığmayacak inkılapları birkaç sene içerisinde gerçekleştirdi. Evlâtlarını diri diri toprağa gömen babalar O'na ve getirdiği prensiplere iman ettikten sonra mükemmelleştiler, dünyaya insanlık, adalet ve medeniyet rehberi olacak hale geldiler. İnsanlar O'nun tek emriyle, kökü yüzlerce yıl derinde olan alışkanlıklarını bıraktı.

O, yirminci asır insanının yüzyılda yerleştiremediği hakkı, hukuku, adâleti, hürriyeti, demokrasiyi ve insan haklarını bir solukta yerleştirdi. Böylece cehâlet asrı bir saâdet asrı olup, çıktı. Nihayet asır, asırlara taştı. Ve O, çağlar ötesiyle kucaklaştı.

Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed kendisinden önceki peygamberler gibi sadece bir kavme veya millete değil, bütün insanlığa peygamber olarak gönderilmiştir. O'nun diğer peygamberlerden en farklı yönlerinden birisi budur. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulur:

"Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmezler."(Sebe, 28)

İnsanlığın her zaman ve mekânda Hz. Peygamber'in tebliğ ettiği ilâhî mesaja ve bu mesajın hayata geçirilmiş şekli olan onun sünnetine ihtiyacı vardır. O'nu örnek almak, Kur'an'a uymaktır. Çünkü Hz. Aişe (r.a.)'nın ifâdesiyle O'nun ahlâkı Kur'an'dı.(Müslim, Misâfirîn, 139). Kur'an-ı Kerim, Peygamberimiz Hz. Muhammed'in inananlar için en güzel örnek olduğunu bildirmekte ve bu hususta şöyle buyurulmaktadır:

"Andolsun, Allah'ın rasûlünde sizin için, Allah'a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar için ve Allah'ı çok ananlar için güzel bir örnek vardır." (Ahzâb, 21)

Bu geceyi nasıl ihya edelim?

Bütün insanlık âlemine bir hidayet tarihi açan ve âlemlere halis ilâhî rahmet olan böyle yüksek şanlı bir Peygamber'in ümmeti olmakla şereflenmiş bulunan biz müminlere ne mutlu! Bu geceyi vesile bilerek, O'na ümmet olmanın şuuruna erebilmek, Bu gecenin manevî zenginliğinden istifâde etmek için en azından bir Tesbih Namazı kılalım, bir de Hatm-i Enbiyâ yapalım.

O'na ümmet olan müminlere gevşeklik yakışmaz.

Unutmayalım...

Alemlere rahmet olarak gönderilen muazzez Peygamberimizin, doğumunu anarken, yalnız mevlid okumak, ilâhîler söylemek ve kandil simidi dağıtmak yeterli değildir, sadece bu geceyi yaşamak yeterli değildir. Yüce Allah'ın sevgisine, hoşnutluğuna ve bağışlamasına ermenin yegâne yolu, Peygamberimizin yolundan gitmektir...

"De ki: Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günâhlarınızı bağışlasın..." 

Ateşten Gömlek - (Halide Edip Adıvar) - Roman Özeti

Ateşten Gömlek - (Halide Edip Adıvar)



Konu
İzmir’in işgali üzerine şehri kurtarmaya amaçlayan milli mücadele hareketlerinin hedeflerine nasıl ulaştığını anlatıyor.



Özet
İzmir’in işgalinde Yunanlıların, kocasını ve oğlunu öldürmeleri üzerine önce İstanbul’a gelen ve sahip olduğu Türklük şuuru ve mücadele azmiyle İstanbullu gençlerin bilinçlenmesini sağlayan Ayşe’nin uyandırdığı heyecana kapılan subaylar Anadolu’ya geçerler. Çeteler düşmanla savaşmaktadır. Bu savaşta Ayşe hasta bakıcı Peyami ise çeviricidir.

Ayşe kendisini seven ve evlenme teklif eden İhsan’a cevabını ancak İzmir alındıktan sonra vereceğini söyler. Peyami ise sevgisini Ayşe’ye açıklayamamaktadır. Cephede İhsan şehit düşer, Ayşe de ileri hatlar giderek orada can verir. Peyami ise kafasına aldığı kurşunla hastahanede ölür.

Peyami’nin ölümünden sonra doktorlar Peyami’nin notlarını araştırarak Ayşe adında birisinin kolorduda görev yapmadığını ve İhsan isminde birinin de alay komutanı olmadığını fark etmişlerdir.

Ana Fikir
Vatanın bağımsızlığı için kadın-erkek demeden tüm halkın mücadele etmesidir.



Şahıslar ve Olaylar
Peyami: İzmir’in işgali sırasında cephede çevirici olarak görev yapar. dışişleri memurudur. Ayşe’yi çok sever. Aynı zamanda çok duygusal bir kişiliğe sahiptir.

Ayşe: Savaş zamanında cephede hasta bakıcılık yapar. İzmir’in işgalinde milli mücadele ruhu içinde halkı bilinçlendirmeye çalışır. Çok hırslı, çekici ve hoş bir bayandır.

İhsan: Bir subaydır. Sakarya savaşında şehit düşmüştür. Ayşe’yi çok sever ve onunla evlenmek ister.






Yazar Hakkında Bilgi
Meşrutiyet ve cumhuriyet devirlerinin tanınmış edebiyatçılarındandır. Kitap okumaya küçük yaşta başlayan Halide Edip ilk önce Tanin gazetesinde yazmaya başlamış ve daha sonraları birçok gazetede roman, makale, sohbet ve hikaye türlerinde eserler vermiştir. İlk romanlarında ferdi aşk temasını işlemiş, daha sonra belgeseldi ve sosyal romanlara önem vermiştir.
Başlıca romanları: Sinekli Bakkal, Vurun Kahpeye, Kalp Ağrısı, Handan ve Ateşten Gömlektir.
Başlıca hikayeleri: Dağa Çıkan Kurt, İzmir’den Bursa’ya, Harap Mabetler.
Hatıra, tiyatro, çeviri ve fikir eserleri de vardır.

Kırk Yıl - (Halit Ziya Uşaklıgil) - Roman Özeti

Kırk Yıl - (Halit Ziya Uşaklıgil)


KİTABIN ÖZETİ
Halid Ziya Uşaklıgil Türk romanının ilk yazarlarındandır. Birçok romanı vehikayesi olan,aynı zamanda bir çok ödül almış Türk romanının öncülerinden biridir. Yazar bu romanında diğer eserlerinden farklı olarak tamamen kendi hayatını anlatan bir roman yazmıştır. Romanında sadecekendi hayatı değil, hayatını anlatırken gerçekleşen olayları tamamen objektif ve birroman havasında anlatmıştır.Atatürk’ün olduğu dönemde askerirüştiyeye katılmış fakat birinci sınıfta ayrılmıştır. Kitapta en çok ilgi çekici bölümler yine kendisinin roman ve edebiyatla ilgili başından geçen olaylar olmuştur. Olayları anlatışında çok çarpıcı bir üslup kullanmıştır. Örneğin bir konferansta söylenen Fransızca bir beyiti, müteakiben Türkçeleştirip kafiyelibir beyit haline getirişini şöyle anlatmaktadır.
“Şeçti küçük kazanından” demek aslındadahauygun olurdu, fakatben ötekişekli daha uygun bulmuştum. “Şeytan” ile admın kafiyesi tercümede beklenebilecek başarısının en iyi bir nevi idi.
Hepsi birden alkışladılar.alkışlamak zevkini burada tattım, vehayalimin yıkıp tükenmesinden doğan acıyı yazar sıfatıyla kazanılan muvaffakiyetle unuttum.
Herhangi bir otobiyografide olan; yazarın duygusal durumları, buhranları, başından geçen olaylar renklibirşekilde anlatılmıştır.

KİTABIN ANAFİKRİ
Tam olarak kesin bir ana fikir olmamakla beraber devrin karmaşıklığı hakkında bilgi vermektedir

KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESi
Sayısız kişi mevcuttur.halit ziya uşaklıgil otoriter duygulu köklü bir yazardır.

KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER
Akıcı bir uslup kullanılmıştır.okunmaya değer bir kitaptır.



KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ
Halit Ziya Uşaklıgil (1867-1945)
Türk roman ve öykü yazarı. Türk edebiyatında Batı anlamındaki romanın ilk yetkin örneklerini vermiştir.
İstanbul’da doğdu, 22 Mart 1945′te aynı kentte öldü. Mahalle mektebinden sonra Fatih Rüştiyesi’ne gitti. Tüccar olan babasının işlerinin bozulması üzerine, 1879′da İzmir’e yerleştiler. Halit Ziya orada bir süre rüştiyeye, sonra da Fransızca öğrenmesi için rahipler okuluna gönderildi. Fransızca’dan ilk çevirilerini bu yıllarda yaptı. Tevfik Nevzat ile 1884′te Nevruz dergisini, 1886′da da Hizmet gazetesini çıkarttı. İlk romanlarını bu gazetede yayımladı. Okulu bitirdikten sonra bir yandan İzmir Rüştiyesi’nde Fransızca öğretmenliği yaparken, bir yandan da Osmanlı Bankası’nda memur olarak çalıştı. 1893′te Reji İdaresi’nde başkâtiplik göreviyle İstanbul’a geldi. Hüseyin Siret, Mehmet Rauf, Rıza Tevfik, Hüseyin Cahit, Ahmet Rasim gibi yazarlarla dostluk kurdu ve 1896′da Edebiyat-ı Cedide topluluğuna katılarak Servet-i Fünun dergisinde kendine geniş ün sağlayan romanlarını yayımladı. 1901-1908 arasında yazarlığı bıraktıysa da II. Meşrutiyet döneminde yeniden başladı, ancak 1923′e değin yazdıklarını yayımlamadı. Bu arada, Darülfünun’da estetik ve batı edebiyatı dersleri verdi. V. Mehmed’in tahta geçmesi üzerine onun mabeyn başkâtipliğine atandı, dört yıl bu görevde kaldı. Daha sonra Reji İdaresi’nde yönetim kurulu başkanı oldu. Son yıllarını Yeşilköy’deki evinde anılarını yazarak geçirdi.
Uşaklıgil’in İzmir’deyken yazdığı Nemide, Bir Ölünün Defteri, Ferdi ve Şürekâsı gibi ilk yapıtları, karşılıksız sevgiyi konu alan, acıklı, duygusal kısa romanlardır. İstanbul’a geldikten sonra Sevet-i Fünun dergisinde yayımladığı Mai ve Siyah ile acemilik dönemini geride bıraktığı izlenir. Daha önceki yapıtlarında ön planda gelen acıklı aşk serüveni, burada ikinci plana atılmıştır. Şairler, gazeteciler, yayınevi sahipleri ve yazarlar arasında geçen olayları ele aldığı bu romanda, hem o dönemin Babıâli dünyasını, hem de bu dünyanın gerçekleri karşısında yaşamda yenik düşen Ahmet Cemil’in hayalci kişiliğinde bütün bir Edebiyat-ı Cedide kuşağının bakış açısını yansıtmıştır. 1898-1900 arasında yazdığı Aşk-ı Memnu ilk büyük Türk romanı kabul edilir. Sağlam bir yapısı ve tekniği olan yapıtta zengin bir adamla evlenen genç ve güzel bir kadının yaşlıca kocasına sadık kalmak kararına karşın, elinde olmayarak yasak bir aşka sürüklenişi, olayın psikolojik nedenleri üstünde de durularak, gerçekçi bir biçimde anlatılmıştır.
Uşaklıgil Edebiyat-ı Cedide’nin sanat anlayışı doğrultusunda yeni bir dil yaratmaya çaba göstermiştir. Osmanlıca’da bile kullanılmayan Farsça ve Arapça sözcükler bularak, Türkçe’de olmayan kurallarla tamlamalar yaparak konuşulan dilden çok ayrı, süslü ve yapay bir sanat dili oluşturmuştur. Ama Aşk-ı Memnu’yu yazdıktan sonra dil konusundaki görüşleri değişmiş, Edebiyat-ı Cedide’nin yarattığı dili aşırı süslü, ağdalı ve yapay bulduğu için Kırık Hayatlar’ı yalın bir dille yazmaya karar vermiştir. Daha sonraki yıllarda romanlarının yeni baskıları yapılırken de bunların dilini bir ölçüde yalınlaştırmak gereğini duymuştur. Son romanı Kırık Hayatlar, 1901′de Servet-i Fünun’da tefrika edilirken, sansürün karışması yüzünden yarıda kalmış, ancak 1923′te yeniden yayımlanmıştır. Uşaklıgil romana yazdığı önsözde, Kırık Hayatlar’ın daha önceki romanları gibi “hülya” ve “süs”e dayanmadığını, tam tersine yalnızca yaşamı ve gerçekleri yansıttığını belirtmiştir.
Uşaklıgil pek çok öykü de yazmış ve Batı türü öykü anlayışının Türkiye’de yayılmasında rol oynamıştır. Öykülerinin konusunu ve kişilerini daha çok halkın fakir kesiminden almış, bu insanların acılarını dile getirmeye çalışmıştır.
Romanlarında Uşaklıgil’in ilgi alanı dardır. Kişilerini ve onların sorunlarını işlerken sınırlı bir yaşantı çerçevesinin dışına çıkmaz. Duyarlı genç kadın ve erkeklerin aşkta uğradıkları hayal kırıklığı başlıca teması olmuştur. Ancak aşk konusunda görüşünün romantiklikten gerçekliğe doğru bir değişim geçirdiği gözlemlenir. İlk romanlarında daha platonik ve romantik olan aşk ilişkileri, son iki romanında yasak aşkla noktalanan cinsel bir tutkuya dönüşür.
Yaşantı alanının darlığına karşın, Uşaklıgil Türk romanının öncüsü sayılmıştır. Çünkü ondan önce, romanı bir sanat yapıtı kabul ederek onun kadar ciddiye alan, bir sanatçı titizliğiyle romanın yapısına ve tekniğine gereken önemi veren başka bir Türk yazarı olmamıştır.

27 Haziran 2011 Pazartesi

En İyi 10 Ücretsiz Sosyal Oyun

Facebook ve iPhone kullanımının artmasıyla birlikte web’de bulabileceğiniz çevrimiçi oyunların sayısı da katlandı. Dünya üzerinde milyonlarca insanın oynadığı bu oyunların bağımlılık yarattığını hatırlatmama gerek yok sanırım.
Hem boş vakitlerinizi değerlendirme hem de yeni insanlarla tanışabilme fırsatı bulabileceğiniz bu oyunlarda yapmamanız gereken tek şey var; o da hırs. Şu an pek çok sosyal oyun mevcutken bunların içinde en popüler ve en eğlenceli 10 oyun karşınızda:



FarmVille

Eğer Facebook’la içli dışlıysanız, hiç oynamamış olsanız dahi büyük olasılıkla FarmVille tutkunu bir veya birkaç arkadaşınız olduğunu görmüşsünüzdür. FarmVille’deki amacınız, kendi sanal çiftliğinizi kurmak, komşularınızla etkileşim kurarak hediyeler alıp vermek, para kazanmak ve arazinizi genişletmek. Arkadaşlarınızdan gelen (ahırların inşa edilmesi, yeni koyunların satın alınması veya tavuk kümeslerinin genişletilmesi gibi) FarmVille haberleri can sıkıcı olsa da, oyunu bir kere oynamaya başlayınca başından kalkmanın gerçekten zor olduğunu söylemeliyiz. Bu yüzden eğer yoğun çalışmanız gereken bir dönemdeyseniz 75 milyon kişinin vazgeçemediği FarmVille’den uzak durun!

Pet Society

Eğer çocukluğunuzdan beri evde kedi, köpek veya tavşan gibi bir evcil hayvan beslemek isteyip bu şansı bir türlü yakalayamadıysanız, Pet Society bu özleminizi bir nebze olsun dindirebilir. Bu ücretsiz oyun sayesinde hayallerinizdeki hayvanı yaratabilir, yarattığınız hayvanı yıkayabilir, besleyebilir ve büyütebilirsiniz. Oyun ilk bakışta bir zamanlar ülkemizde epey popüler olan Tamagotchi (sanal hayvanlara bakmaya yarayan oyuncak) çılgınlığını hatırlatıyor, ancak işin keyfi arkadaşlarınızın yetiştirdiği hayvanlarla etkileşime girmek ve bu sayede “pati puanlan” (paw points) toplamakla çıkıyor Bu puanlar sayesinde hayvanınız daha üst seviyelere yükseliyor, böylece ödüller kazanıyor ve yeni özellikleri kullanma şansı buluyorsunuz. Diğer yandan, oyun sırasında topladığınız sanal paraları sanal hediyeler satın almak için de kullanma şansınız var. Pet Society oyununu dünya çapında 20 milyon kişi oynuyor.

Wild Ones

Pet Society size hitap etmiyor mu? “Tatlı hayvancıklarda uğraşmak istemeyen oyun severler, hayvanların vahşi dünyasının insanlarınkiyle birleştirildiği “Wild Ones”ı daha çekici bulabilir. Ünlü Worms serisini andıran sıra tabanlı bir strateji olan bu oyunda amacınız, karakterinizi oluşturduktan sonra çeşitli silah ve bombalarla ekipmanınızı kuvvetlendirmek ve arkadaşlarınıza karşı verdiğiniz savaşları kazanmak. Köpeğinizi, tavşanınızı veya pandanızı eğiterek güçlü bir savaşçı yaratabilir, silahlarınızı kuwwetlendirebilir ve her bölümün sonunda hayatta kalan son karakter olmak için uğraş verebilirsiniz! Facebook için sunulan oyunun MySpace sürümünü oynamak istersenizwww.myspace.com/525382644 adresini ziyaret edebilirsiniz.

Cafe World

Yemek hazırlamak, pişirmek ve servis etmekle uğraştığınız bir oyunun eğlence sunmaktan uzak olduğunu düşünebilirsiniz, ama Cafe World oynayan 20 milyon “sanal aşçı” böyle düşünmüyor! Geçtiğimiz yılın Ekim ayında duyurulan ve kısa sürede çok popüler olan oyun, Facebook’u devasa bir sanal mutfağa çevirdi diyebiliriz. Oyundaki amacınız, restoranınızı en iyi şekilde işletmek ve müşteri memnuniyetini en üstte tutarak puanları toplamak. Oyunu oynayan diğer arkadaşlarınızın restoranlarını ziyaret edip müşterilerine sunduklarına göz atmak gibi seçenekleriniz de var.

Bejeweled

Basit bir yapboz oyunu olan Bejeweled 2001 yılından bu yana www.popcap.com adresinde çevrimiçi olarak oynanabiliyordu; ancak Facebook uygulaması olarak yayımlanmasıyla birlikte oyunun fanatikleri milyonları buldu. Oyundaki amacınız, bir dakika içinde aynı renkten mümkün olduğu kadar fazla taşı yan yana getirerek puanınızı artırmak. Oldukça kolay alışılan ve hızlı bir akışa sahip olan oyun, arkadaşlarınızla rekabet etmeniz ve puanlarınızı yarıştırmanızla birlikte bağımlılık yaratabiliyor. Hatta birkaç arkadaşın bir araya gelerek turnuvalar düzenlemesi dahi mümkün. Bu arada oyunun iPhone ile oynanabilen bir sürümünün de mevcut olduğunu belirtelim.

Club Penguin

Küçük yaştaki internet kullanıcılarını hedefleyen Club Penguin, daha sade ve masum bir Second Life sürümü olarak tanımlanabilir. Çocuklar kendi penguen görünümlerini tasarlayabiliyor ve hemen ardından penguenlerin sanal dünyasına dalayarak diğer penguenlerle etkileşim kurmaya başlayabiliyor. Öte yandan, ailelerin çocuklarının güvenliği hakkında endişelenmesine pek gerek kalmıyor, çünkü Club Penguin kötü niyetli kullanıcılara karşı sürekli olarak çok sıkı bir şekilde denetleniyor.

Plants vs Zombies

Bu basit ama bağımlılık yaratan oyun, Şubat ayında iPhone uygulaması olarak ortaya çıktığında üç yüz binden fazla sattı ve şu ana kadar satılanlar arasında en hızlı satan uygulama oldu. Apple donanımınız olmasa dahi, oyunu çevrimiçi olarak oynayabilir (www.popcap.com/games/pvz) ya da bilgisayarınıza yükleyebilirsiniz (tam sürümü 16.95 Euro karşılığında satılıyor). Plants vs Zombies’de çoklu oyuncu seçeneği bulunmamasına rağmen, oyunun fanatikleri tarafından sürekli olarak forum, blog ve sosyal medya ağlarında taktik, hile ve istatistik paylaşımları yapılıyor. Bu arada Facebook ve Twitter’da kullanmak üzere kendi zombi avatarınızı da yarata-bildiğinizi belirtelim.

Free Realms

Free Realms, World of Warcraft tarzı bir RPG oyunu, ancak biraz daha hafif ve “aile dostu” diyebiliriz. Bu oyunda da maceralara atılıyor, cinler, ejderhalar, cüceler ve benzeri ilginç yaratıklarla etkileşime giriyor ve yeni gizemli topraklar keşfediyorsunuz; ancak savaş tamamen opsiyonel. Yani Free Realms oyununu şiddet öğeleri olmaksızın oynayabiliyorsunuz. Free Realms’i oynamak için gerekli ücretsiz kayıt işlemi son derece hızlı gerçekleşiyor ve oynamak için bir karakter seçebiliyor veya yaratabiliyorsunuz. Ancak bu müthiş sanal dünyaya dahil olabilmeniz için 70 MB boyutundaki bir web tarayıcı eklentisini kurmanız gerekiyor.

Mafia Wars

Dünya üzerinde 26 milyon kullanıcısı olan Mafya Savaşları, Facebook’tan kopmayı zorlaştıran ve bağımlılık yaratan bir oyun. Arkadaşlarınızla bir suç şebekesi oluşturup araçlar ve silahlar gibi birçok “ganimeti” topladığınız ve düşman çetelerle savaştığınız Mafia Wars, gerçekten oldukça sürükleyici. Oyunda ortaklık prensibi önemli; örneğin ortaklarınızdan biri bir depo bulduğunda siz de bonus puan kazanıyorsunuz. Bu arada Mafia Wars’un MySpace, Yahoo ve iPhone sürümlerinin olduğunu vurgulayalım; yani tıpkı gerçek yaşamdaki gibi şiddetten, açgözlülükten ve bitmek bilmeyen pazarlıklardan kaçışınız yok!

Happy Island

Yoksulluk ve cinayetin olmadığı, güneşin her zaman parladığı, ziyaretçilerini kollarını açarak karşılayan bir halkın yaşadığı bir yer hayal edin. İşte hayal ettiğiniz bu mutlu cennet Happy Island, yani Facebook okyanusunda bütün hayallerinizin gerçek olduğu bir ütopya. Oyundaki amacınız gelen turistlerden mümkün olduğunca fazla para toplamak ve sanal bütçenizi arttırmak. Alışveriş merkezleri, oteller ve daha başka çekici yerler kurarak diğer adalardaki komşularınızı davet edebilir, arkadaşlarınıza hediyeler gönderebilirsiniz. Ayrıca Facebook kredilerinizi kullanarak satın alabileceğiniz ekstra özellikler sayesinde adanızı bir cazibe merkezine dönüştürebilirsiniz.

Sahte Antivirüs Yazılımlarını Kaldırmak

Bilgisayar sistemleri geliştikçe onlara yönelen tehditler de gelişmeye başladı. Virüsler, trojanlar, rootkitler vb. her biri sisteme farklı zararlar veren ve farklı çalışma-yayılma prensiplerine sahip zararlı bileşenlerdir. Bu tür yazılımları durdurmaya yönelik gelişen antivirüs yazılımlarının sayısı da doğru orantılı olarak inanılmaz arttı.
Antivirüs yazılımı kurulu olmayan Windows işletim sistemi neredeyse yok gibi. Piyasada şuan sayısız antivirüs yazılımı bulunuyor. Bazıları sadece trojanlara, bazısı sadece reklam yapan yazılımlara yönelik olabilirken, büyük çaplı yazılımlar her tür bilgisayar zararlısına karşı güvenlik sağlıyabiliyor. Antivirüs yazılımlarının bu denli çoğalması, sahte antivirüs yazılımlarının da ortaya çıkmasına neden oldu. Artık virüs veya trojan değil antivirüs görünümlü yazılımlarla uğraşmak zorunda kalıyoruz.
Bu sahte antivirüs programları sisteminizde olmayan virüsleri bulduğunu ama bunlardan kurtulmanız için programı satın almanız gerektiğine dair mesajlar verirler. Kullanıcının internete girmesini, başka programları çalıştırmasını önleyen bu yazılımlar suçu bulduğu virüslere atıyor, üstelik programın kendisinin kaldırılmasına da imkan vermiyor. Öyleki pek çok kişi cidden bu tuzak yazılımlardan kurtulmak için ödeme yapıyor ve bu tür yazılımların sayısının hergün biraz daha artmasına katkıda bulunuyor.
Bu yazımızda bahsedeceğimiz Remove Fake Antivirus isimli program bu sahte antivirüs programlarından yaklaşık 60 tanesini kaldırabildiğini iddia ediyor. Kendi denemelerimde başarılı olduğunu söyleyebilirim. Üstelik bu sahte antivirüs programlarının sisteminizde yaptığı kayıt defteri, klasör izinleri vs. gibi değişiklikleri de düzeltebiliyor.
Program kurulum gerektirmiyor. İndirdikten sonra çalıştırabilir ve sisteminizi taratarak; sizi canınızdan bezdiren bu yazılımlardan kurtulabilirsiniz. Programın sizi kurtardığı sahte antivirüs yazılımları:
Security Tool
Antivirus 7
CleanUp Antivirus
Security Toolbar
Digital Protection
XP Smart Security 2010
Antivirus Suite
Vista Security Tool 2010
Total XP Security
Security Central
Security Antivirus
Total PC Defender 2010
Vista Antivirus Pro 2010
Your PC Protector
Vista Internet Security 2010
XP Guardian
Vista Guardian 2010
Antivirus Soft
XP Internet Security 2010
Antivir 2010
Live PC Care
Malware Defense
Internet Security 2010
Desktop Defender 2010
Antivirus Live
Personal Security
Cyber Security
Alpha Antivirus
Windows Enterprise Suite
Security Center
Control Center
Braviax
Windows Police Pro
Antivirus Pro 2010
PC Antispyware 2010
FraudTool.MalwareProtector.d
Winshield2009.com
Green AV
Windows Protection Suite
Total Security 2009
Windows System Suite
Antivirus BEST
System Security
Personal Antivirus
System Security 2009
Malware Doctor
Antivirus System Pro
WinPC Defender
Anti-Virus-1
Spyware Guard 2008
System Guard 2009
Antivirus 2009
Antivirus 2010
Antivirus Pro 2009
Antivirus 360
MS Antispyware 2009
IGuardPC or I Guard PC
Additional Guard
Programı  http://www.softpedia.com/get/Antivirus/Remove-Fake-Antivirus.shtml adresinden ücretsiz olarak indirip, kullanabilirsiniz.

Artık Bumerang ile para kazanın!

Az önce gelen bir maili gördüm. Cok beğendim. Öncelikle size tanıtayım. Bumerang cok güzel bir sistem. Bumerang sayesinde sitenize yazdığınız yazıları hurriyet.com ‘da ve yayın yapan tüm sitelerde otomatik gösterebilirsiniz…Sitenize ekleyeceğiniz sadece 1 şablon ile sitenizde kaliteli okuyucular bulabilirsiniz. Ayrıca yeni sistemde gelen maili sizinle paylaşmak istedim. Cok yakında para da kazanabiliyoruz. Bunu yakında.. olarak yazıp yolladılar.Bu güne kadar gördüğüm en güzel hit kazanma sitesi. Bunu da ekleyeyim : )
Ayrıca bumerang ekibi bu maili yolladılar.
Peki, bu nasıl olacak?
Detayları önümüzdeki günlerde sizlere duyurulacak olan sistemde hem ziyaretçilerinizin ilgisini çekecek türden içerikler yayınlayacak, hem de bu sayede gelir elde edeceksiniz.
Sistemin sizi en iyi şekilde tanıması, sitenizin / blogunuzun performansını en iyi şekilde anlayabilmesi için test kampanyalarına mutlaka katılın. Bu katılımlar ilerleyen süreçte kazanç performansınızı da olumlu etkileyecektir. Bu süreçte vakit kaybetmeden yapmanız gerekenler:
1. Sitenizde bir Bumerang şablonu bulunmuyorsa, ekleyin.
2. Site bilgilerinizde değişiklik varsa güncelleyin.
İlginiz için teşekkürler,
Bumerang Ekibi
Ben heyecanla bekliyorum. :)

22 Ağustos - İnternet Sansürü!

22 Ağustos - İnternet Sansürü!

Devletlerin demokrasi anlayışları, her vatandaşın bağımsız iradeye ve düşünce hakkına sahip olduğunu gösteren özgürlükleri sayesinde ortaya konulur. Çağdaş demokrasi, bireylerin düşünce ve davranış özgürlüğüne ortam yaratmaya çalışmaktadır. İnternet de, insanların duygu ve düşüncelerini, özgün materyallerini rahatlıkla paylaşabildiği, kendi doğrularını savunabildiği bir ortamdır. Sanal ortam, bu yönüyle bir toplumun demokrasi yönünden gelişmişliğini göstermeye yeterlidir.
Özgür bir paylaşım ortamında, kuşkusuz art niyetlilerin olma ihtimâline karşı belli kısıtlamaların yapılması gereklidir ve doğrudur. İnsanların birbirlerinin haklarına müdahale etmeden, başkalarının düşüncelerine saygı duyarak doğrularını paylaşmaları kuşkusuz önemlidir. Bunu sağlamak için öncelikle toplumun demokrasi, vatandaşlık ve çağdaşlık anlayışını geliştirmek gerekir. Bu ortamı katı kurallar ve kısıtlamalarla sağlamak, günümüzün eğitim anlayışına da aykırıdır.
Bir öğretmen,sınıftaki tüm öğrencilerinin çağdaş, yaratıcı ve özgün düşünebilmesi için öyle bir ortam yaratmalıdır ki; öğrenciler arkadaşlarının düşüncelerine saygı duyarak ve onların haklarını gasp etmeyerek çekinmeden doğrularını paylaşabilsinler. Bu ortamı yasaklar, sınırlamalar ve türlü katı kurallarla yerleştirmeye çalışan öğretmen, kuşkusuz başarısız olacaktır. Başarısızlığın ötesinde, bu çağdaş eğitim anlayışına aykırıdır ve anayasada ifadesini bulan “düşünce ve vicdan özgürlüğü”ne de ters düşecektir. İşte bu durum, tıpkı internetteki sınırlamalara benzemektedir. Kısıtlamalar ve yasaklarla insanların eğilimi değiştirilemez; aksine pekiştirilir.
Cinsel içerikli sitelere, emeksiz para kazanılan kumar sitelerine, vahşet sitelerine veya herhangi bir düşüncenin progpagandasını yapan sitelere girmeyi alışkanlık hâline getirmiş bir kişi, kuşkusuz sigara, alkol veya uyuşturucu bağımlısı bir fert gibi yasaklara aldırmadan içindeki ihtiyacı doyurmaya çalışacaktır. Bunun için yasal olmayan yollara başvuracak, DNS ayarlarıyla veya türlü proksi araçlarıyla telekomun engellemelerini aşmaya çalışacaktır. Yasak zehir, baldan bile tatlıdır. Onun için, engellenmiş bireyler zararlı olan içeriğe ulaşmak için daha fazla çaba sarf edeceklerdir.
22 Ağustos‘ta uygulanacak internet sansürü, kişilerin düşünce özgürlüğünü kısıtlayacaktır. Herkes üç farklı filtre türünden birini seçmek zorunda bırakılacak ve internet özgürlüğümüz elimizden alınacaktır. Zaten topluma zararlı  alışkanlık kazandırabilecek, düşünce istismarı yapılan, topluma maddi veya manevi zararlar veren siteler, mahkeme kararıyla erişime kapatılmaktadır. Şimdi bunu, belli sözcükler üzerinde yoğunlaşarak tüm siteler için geçerli kılmak, ancak İran veya Malezya gibi yasakçı ülkeler için geçerlidir ve öyle kalmalıdır.




Milli Eğitim Bakanlığı‘nın okullara sunduğu internet bağlantısını kullananlar bilirler. Mynet’in sağladığı “bilen kazanır” adlı bilgi yarışması sayfasına bile, “Bu siteye erişim sakıncalı görüldüğünden engellenmiştir.” uyarısı ile girilmemektedir. Dahası böyle bir bağlantı ile internetin sunduğu en güzel imkânlardan biri olan video izleme ve müzik dinleme de imkânsız kılınmaktadır. Eğitsel içerikli materyallere ulaşamayan öğrenciler, internet kafelere gidip oradan araştırma ödevlerini bulmak zorunda kalmaktadırlar. Onlar da yukarıdaki mizahî görselde görülen muameleye maruz kalma boyutunda mağdur olmaktadırlar.
İnternet özgürlük, sansür çaresizliktir. Yasaklar toplum kültürünü düzeltmez; aksine kötü şeylere yöneltir. Onun için, sansüre hayır!

Twitter Microsoft Google Üçgeni!

Twitter Microsoft Google Üçgeni! Ünlü mikro blog sitesi ile Microsoft ve Google arasındaki bu gizemli üçgen de neyin nesi oluyor?
Dünyaca ünlü mikro blog sitesi Twitter, bazı konularda Google ve Microsoft'a akıl danışıyor olabilir mi? Görünüşe göre öyle. Tıpkı Facebook gibi, milyonlarca kullanıcıya ulaşmak isteyen Twitter, bu amacına ulaşabilmek için dünya devi firmalarla görüşmelere başlamış bile. İddialara göre Twitter yetkilileri, Microsoft yetkilileri ile beyin fırtınası gerçekleştirip, fikir teatilerinde bulunuyor. Bir başka deyişle fikir alışverişi yapıyorlar.
Google'ın rolü de Microsoft'tan farklı değil. Farklı bir bakış açısına sahip olmak isteyen Twitter yetkililerinin, Google yetkilileriyle de görüştükleri iddia edildi. Bu sayede bilişim dünyasının iki zıt firması, Twitter ile fikir paylaşımı yapmış oldu. Bunun sonuçları ise şüphesiz ilgi çekici olacaktır.

Twitter’da Takipçi Arttırmanın Püf Noktaları

Twitter‘la yatıp onunla kalkan ülkemizden bile binlerce hatta milyonlarca insan var. Yazdıklarının bir çok kişiye ulaşmasını da dert edenler. O kadar kafalarına takanlar var ki takipçi kazanmak için bir kaç ucuz numaraya başvuranlar bile var. Aslında bunlara hiç gerek yok. Kendi tecrübelerimden ortaya çıkan aşağıdaki yolları izleyerek takipçi sayınızı artırmanız mümkün olabilir.


1.Özgün ve kendiniz olun. Eğer farklı bir şeyler sunabiliyorsanız, yazdıklarınız diğer insanların hoşuna gidebilir.
2.Profilinize dikkat edin. Gerçek bilgilere yer verin.
Aktif bir kullanıcı olun. Fakat kendinize bir sınır koyun. Olduk olmadık her şeyi twitlemeyin.
3.Takip etmek için kimseyi takip etmeyin. Takip ettiğiniz kişileri sonuna kadar takip edin. Sadık takipçi olun sadık takipçi kazanın. Bir kaç özel durum dışında tabi.
Takip edilmeye değer yeni kişiler takip edin.
4.Diğer kişilerin henüz duymuş olamayacağı, taptaze haberleri, süper web servislerini ve fikirlerinizi paylaşın. Bir süre sonra kaynak haline bile gelebilirsiniz.
Sıklıkla diğer kişilerin twit’lerini yeniden tweet’leyin ve kişilerin tweetlerine verecek bir cevabınız veya fikriniz var ise reply fonksiyonu ile onlara cevap gönderin. Reply fonksiyonu önemli bir yere sahip.
Özellikle Retweet fonksiyonu henüz ülkemizde gerçek hakkına ulaşamadı ama doğru yolda ilerliyor. Eğer binlerce kişi tarafından takip edilen biri sizin bağlantınızı retweetlerse yazdığınız binlerce kişiye ulaşacak, dolayısıyla yeni takipçilerde kazanabileceksiniz demektir. Örneğin, yazdığım bir yorumda ki bağlantımı takip ederek bir reweet sayesinde o bağlantının 412 kez başkaları tarafından takip edildiğini gördüm. Bu yüzden sıklıkla retweet yapıp yine sıklıkla retweet edilebilecek twitler atın.
5.Ne kadar konuşacak kişiniz olursa o kadar çok reply yaparsınız. Twitter Search’ü kullanarak ilgi alanınızdan kişileri takip edin.
Sorular sorun ve diğer kişilerin sorularına cevap verin.
İlgi çekebilecek twitler atacağınız gibi fotoğraf paylaşımına özen gösterin. İlgi çeken, anlamlı ve komik fotoğraflar/resimler size takipçi olarak geri dönebilir.
Hashtag adı verilen #etiketleri sıksıkla kullanın. Böylece aynı etiketi takip edenler veya arayanlar size daha çabuk ulaşabilecekler.
Sadece kendiniz hakkınızda twitlemeyin. Özellikle diğerleri hakkında twitleyin.
Hiçbir şekilde sizi takip edenlere oto-mesaj göndermeyin. Acaip antipatik bir durum, benden söylemesi.
Twitter’da reply yapmanın anında mesajlaşmaya gittiği durumlarda karşı taraf sizi takip ediyorsa ve sizde onu takip ediyorsanız DM (Direct Message) fonksiyonunu kullanmaya başlayın.
Eğer web siteniz/blogunuz varsa Twitter hesabınızı paylaşabilir, hatta bir twitter bileşeni bile koyabilirsiniz. Aynı şekilde E-posta imzanıza twitter hesabınızı ekleyebilirsiniz.
Twitter hesabınızı Facebook, Friendfeed, LinkedIn gibi sosyal ağlarla etkileşim halinde tutun.
TwitterTakip, WeFollow gibi Twitter dizinlerine kayıt olun.

Bir Bill Gates Hikâyesi: Webmaster Yaratıcılığı

Webmaster diye nitelendirdiğimiz web kullanıcılarımızın hedeflerine ulaşmalarındaki en önemli faktör yaratıcılık ve geliştirme özelliğidir. Nitekim Türk Webmasterları bu konuda biraz zayıf konumdadır. Zayıf olmayıp da projeye döken webmasterlarımızda şuanda klimalı ve manzaralı firma ofislerinde projelerinin meyvelerini topluyorlar. Örnek olarak ekşi sözlük, gittigidiyor ve sahibinden gibi örneklerde bulabiliriz. Webmasterlıkta düşünce gücü paha biçilemez bi özelliğe sahiptir. Kendinize ait daha önce benzeri denenmeyen bir proje üretmek ve bunu gerçekleştirmek büyük ölçüde rol oynar ve size muhakkak başarının kapılarını açar. Belki de beklediğiniz ve hayalini sürdüğünüz bir hayat aklınızın bir ucunda yatıyor olabilir. Yazımıza dünyanın en zengin adamı ve ünlü mucit Bill Gates‘ten bir hikâyeye değinerek devam edelim ve yaratıcılığın ne kadar önemli olduğunu benimseyelim. Bill Gates çalışma sahasını gezdirmek için bir arkadaşını davet eder, Datacenterlarından birinde arkadaşına keyifli bir sohbet eşliğinde etrafı tanıtır ve bizim Bakırköy Ruh ve sinir hastalıklarından tanıdığımız heykel misalince bir adamı çenesinin altına elini yaslamış ve sürekli bir alana bakar vaziyette görür. Bill Gates turu bitirip arkadaşını dışarı çıkartırken arkadaşının gözü tekrar o adama takılır ve sorar:



  • “Bu adam ne yapıyor Böyle ?”
  • “Düşünüyor.”
  • “Neden işinin başında değil peki ?”
  •  Ve Bill Gates’ten makalemizi sonlandıracak o mükemmel cevap çok geçmeden gelir:
  • “Ben ona düşünmesi için para veriyorum”

Yeni Blogcular İçin, Önemli Bilgiler!

Blog dünyası şu sıralar epey gelişmiş durumda.Ardı ardına açılan bloglar,Türkiye internetinin gelişmekte olduğunun göstergesi olmalı. Elbette bu durum sevindirici. Çoğu konularda yazan blog yazarları mevcut. İnternet,bilgisayar,yazılım v.b alanlarda yazan blogcular da oldukça fazla. Şimdi asıl konuya dönüş yapmak gerekirse; Eğer başarılı blogcu olmak istiyorsanız, bu altın tavsiyelerin tümünü ya da bir kısmını uygulamanız sizlerin yararına olacaktır.Biraz uzun yazı olmasına rağmen,tümünü okumanızı tavsiye ediyorum.

1- Öncelikle hangi sistemi kullanacağınıza karar vermeniz gerek. Blogger: Ücretsiz blog açmak istiyorsanız,Google’ın hizmetlerinden olan Blogger tavsiyelerimden. Blogger üzerinden aldığınız her blog, isminiz.blogspot.com uzantısına sahip olacaktır. Almış olduğunuz bu blogu,kendi alan adınıza yönlendirmeniz de mümkün. Ancak her ücretsiz hizmette olduğu gibi Blogger’da da bir takim eksikler elbetteki olacaktır. Bu eksikler kişilerin ihtiyaçlarına göre farklılık gösterebilir. Blogger’ı 
SEO açısından değerlendirmek gerekirse,Google’ın kendi hizmeti olduğu için elbetteki bir takım avantajları olacaktır.Yani SEO açısından Blogger iyidir. Blogger, panel olarak bana göre epey zayıf.Ayrıca Blogger’da kendinize özel basit tema yapmanız mümkün.Blogger’dan ücretsiz blog hizmeti almak için şuraya bakabilirsiniz.

Wordpress: Eğer blog scriptinizi kurabileceğiniz bir alanınız (hostunuz) ve alan adınız (domain) mevcut ise, Dünya’nın en gelişmiş blog scriptlerinden olan Wordpress’i kullanabilirsiniz. Şu an Türkiye’de en fazla kullanılan blog sistemi olmakla beraber,Wordpress şiddetle tavsiye ettiğim ve şu an şu yazıyı okuduğunuz blogumda kullandığım sistemdir. Wordpress blog scriptinde tema ve eklenti(plugin) desteği bulunmakta. CSS ve Wordpress sistemi hakkındaki bilginizi kullanarak harika temalar yapmanız elbette mümkün. Ayrıca Wordpress eklentisi yazmak için, Wordpress bilginizin yanı sıra PHP bilginiz ile harika eklentiler yazabilirsiniz. Bu eklentiler,sizin işlerinizi kolaylaştıracak ya da Wordpress kurduğunuz blogunuzun fonksiyonlarına fonksiyon katacaktır. Wordpress scripti eklentiler ile zenginleştirilerek sadece blog olarak değil,alışveriş scripti olarak dahi kullanılmaktadır. Wordpress 
seo açısından da kusursuzdur. Google ile arasının harika olduğunu söylemek çok da zor değil. Blog yazmaya başlayacaksanız Wordpress kesinlikle tavsiyemdir.Ayrıca Wordpress’in ücretsiz blog servisinide kullanabilirsiniz. Açtığınız her blog, .wordpress.com uzantısına sahip oluyor. Ancak bu ücretsiz Wordpress blogunun Blogger’dan çok daha fazla eksiği bulunmakta. Örnek verecek olursak, Wordpress.com’dan aldığınız bloglarda, Javascript kodları kullanamıyorsunuz.

2- İçerik: Blog sisteminizi seçtikten sonra tüm iş size kalıyor.İçeriğinizi belirlerken,yazmaktan zevk alacağınız,zorla değil de severek yazacağınız konuların seçilmesi önemli. Yazıyı yazarken haz almalısınız ki,diğer yazılarınızın da arkası gelsin.Öncelikle yazacağınız konularda iyi bilgi sahibi olmanız gerekmekte. Zira bir insan, bilmediği konuda bir başkasına yardımcı olacak şeyler yazamaz. İçeriğiniz kesinlikle ve kesinlikle çalıntı olmamalı. Çalıntı yazılar size 2 kat zarar verecektir. Nasıl mı? İşte şöyle; Google botları bir yazının ilk yazıldığı siteyi her zaman bilir. Önceki ziyaretinde gördüğü bir yazıyı başka sitelerde gördüğü zaman, o siteyi pek de sevmez. O yüzden o siteyi arama sonuçlarında sıralarken ya hiç görüntülemez ya da son sıralara atar. Bu da size hiçbir şekilde fayda sağlamaz. Hatta yazının çalıntı içerik olduğu ihbar edilirse,sandboxa dahi girebilme ihtimaliniz var. Şimdi diğer zarara geçecek olursak, yazısını çalıpta kaynak göstermediğiniz site bakacak ki dakikalarca belki de saatlerce uğraşarak yazdığı bir yazıyı başka bir blogcu tek kopyala-yapıştır hamlesiyle acımasızca çalmış ve altına kaynak göstermeden kendisi yazmış gibi göstermiş. Bu durum o siteyi ya da blogu çok kızdıracak, blogunuz herhangi bir yolla büyüse bile (ki bu büyüme sandboxla ya da herhangi bir kötü sonuçla sonlanacak), blogunuz çalıntı yazılarla dolu imajını silemeyecektir. Hatta yazısını çaldığınız kişi size öyle kızacak ki haklı olarak hakkını yasal yollarda dahi arayacak,arayabilecek. İş bu boyutlara bile gelebilir. Eğer başkasının emeğine saygı duyuyorsanız, emek ++++++ı olmak istemiyorsanız,(ki zaten olmayın) alıntı yaptığınız yazıların altına kaynak göstermeyi kesinlikle ihmal etmeyin.
 

2- Görsellik: Hoşunuza giden ya da ihtiyaçlarınızı karşılayan Wordpress ya da Blogger temasını blogunuzda kullanmaya başlayın. Eğer yeterli düzeyde bilginiz varsa, hazır temaları kendinize göre düzenlemeniz yararınıza olacaktır. Ancak kendi temanızı kendiniz yapmanız (yaptırmanız) özgünlüğünüz açısından iyi olacaktır. Ziyaretçilerin hoşuna gidecek temalar kullanmaya özen göstermelisiniz. Unutmayın ziyaretçiler blogunuza ziyaret edip çıktıktan sonra, blogunuzun görüntüsünü fotografik olarak hatırlayacak,eğer hoş bir görüntü gözünün önünde oluşuyorsa, “Aa şu mavili-turunculu bir blog vardı,oraya bir bakayım” diyecektir. Bu da yazılarınızın okunması ve hitinizi arttırmanız adına güzel bir adımdır.
 

3- 
Seo (Arama Motoru Optimizasyonu) : Blogunuzun hit alması, daha çok kişiler tarafından okunması,sizleri mutlu edecektir. Çünkü yazdıklarınızın insanlar tarafından okunması,beğenilmesi,yorumlanması yazılarınızın beğenildiği anlamına gelir ve sizi yeni yazılar yazmaya teşvik eder. İnsanlar aradıklarına arama motorları aracılığıyla ulaşırlar. Blogların hitlerinin büyük çoğunluğu genelde arama motorlarının,arama sonuçlarından gelir. Türkiye’de en çok kullanılan arama motoru da Google olduğu için,Google’a özel ufak birkaç ayar yapmak gerek. Ayar derken SEO dan bahsediyorum evet. Google’ın hoşuna gidecek şeyler yaparsak, Google bizi arama sonuçlarında üstte gösterir, bu da daha fazla hit,daha fazla kitleye ulaşmak demektir. Blogunuz için SEO’ya gelirsek; yazınızla ilgili insanların arayacağı kelimeler gibi etiket yazmak çok önemlidir. Örneğin, Photoshop ile ilgili bir yazı yazıyorsunuz,yazınız Photoshop’un ne olduğunu içeriyorsa, yazı etiketlerinize “Photoshop Nedir” yazmanız gerekmektedir. Çünkü Google’da insanlar bu şekilde arama yaparlar. Arama yapan kişilerin blogunuza ulaşması için etiketler çok önemlidir. Eğer Wordpress kullanıyorsanız, etiketlerin çok fazla etkisi olduğunu söyleyebilirim. Hatta çok zekice etiketler sayesinde çok harika hit yakalamanız mümkündür. Wordpress’de Google’ın çok sevdiği bir SEO ayarını çok basit şekilde yapabilirsiniz. Yazılarınızın linklerinin sonunda .html olması SEO açısından çok iyidir. Ayrıca yazı linkinizde yazınızın başlığının geçmesi de Google’ın sitenizi indekslemesini sağlar. Örneğin, Ne Mutlu Türküm Diyene adında bir yazı yazarsanız,bu ayarları yaptıktan sonra yazınızın linki siteadi.com/ne-mutlu-turkum-diyene.html olacaktır ve bu link sitenizin indekslenmesini sağlayacaktır. Bu ayarlar için, yönetim panelinde Ayarlar>> Kalıcı Bağlantılar’da Özel yapıyı seçerek %postname%.html yazmanız yeterli olacaktır.

Sonuç olarak Wordpress’de blogunuzun temel SEO ayarları için, etiketler ve kalıcı bağlantılar ayarları yeterli olacaktır. Ayrıca All İn Seo Pack adındaki Wordpress seo eklentisini kullanarak daha detaylı SEO ayarları yapabilirsiniz.
a) Bağlantı değişimi yapmak: Evet,bağlantı yani link değişimi yapmak blogunuzun Google gözünde daha iyi yerlerde olması için gereklidir. Sağlam bloglarla link değişimi yaptığınız zaman Google backlink sayınız artacak ve Google pagerank değeriniz yükselecektir. Pagerank değeriniz yükselince de Google sitenizi daha üst sıralarda görüntüleyecektir. Bu yüzden çok abartıya kaçmadan sağlam içerikli bloglarla kalıcı link değişimi yapmak yararınıza olacaktır,ayrıca kesinlikle tavsiyemdir.

4- Ziyaretçileri Blogda Tutmak: Ziyaretçilerinizi blogunuzda uzun süre tutmanız, ziyaretçilerinizin devamlı olmasını sağlayacaktır. Ayrıca Alexa değerinizin yükselmesinide sağlar. Ziyaretçilerinizi blogunuzda uzun süre tutmak için, sıkmayan uzun yazılar yazabilirsiniz. Ayrıca yazılarınızda videolar ve çeşitli görsel materyaller kullanarak uzun süre ziyaretçilerin blogunuzda kalmasını sağlayabilirsiniz. Blogunuzda yazdığınız yazıların konularının aynı olması, bir konuda yazı için gelen bir ziyaretçinin, diğer yazılarınız aynı konuda olduğu için diğer yazılarınızı okumak isteyecektir. Örnek vermek gerekirse, X konusu için bloga giren bir ziyaretçi, X konusu ile ilgili yazınızı okuyacaktır.Ve Blogdaki son yazılan yazılara baktığında yine X konusu ile ilgili yazılar görecek ve zaten o konuyu arayıp bulduğundan X konusu ile ilgili diğer yazılarınızı da okuyacaktır. Bu da ziyaretçinin uzun süre blogda durmasını ve devamlılığını sağlayacaktır.Gelen ziyaretçilerin yazılarınızı yorumlamasını sağlamak için,teşvik edici başlıklar da önemlidir. Örneğin yorum alanının hemen üstünde, “Yorum Yapmak İster misiniz?” , “Siz Ne Düşünüyorsunuz?” , “X Yazısı İçin Y kişi Yorum Yaptı,Ya Siz?” gibi teşvik edici yazılar kullanabilirsiniz.
 

5- RSS : Blogunuzun yazılarının takip edilmesi,okunması açısından RSS çok önemlidir. İnsanlar RSS adresinize abone olarak eklediğiniz her yazıyı otomatik olarak tarayıcı penceresinde görürler ve bu da blogunuza giren ziyaretçilerin devamlı bir takipçi olmasını sağlar. İnsanların RSS’inize abone olması için, sevilen ve sıkmayan yazılarınızın olması önem taşır.

İnternet sitesi isimlerine özgürlük geliyor


Uluslararası İnternet Tahsisli Sayılar ve İsimler Kurumu ICANN (Internet Corporation for Assigned Names and Numbers), tarihi bir karara imza atarak internetteki alan adları uzantılarını serbest bıraktı.
ICANN, Singapur’da düzenlenen toplantısında, bir çok değerli alan adlarının (generic Top-Level Domains – gTLDs) com, net. org gibi uzantılara hapis olduğu ve bunun gelişen internet dünyası için engel teşkil ettiği düşüncesiyle bu kararı aldı.
Alan adını kişinin hayal dünyasına bırakacak karar için başvurular 12 Ocak 2012 ile 12 Nisan 2012 tarihleri arasında yapılacak. ICANN, önümüzdeki yıl içerisinde söz konusu alan adlarının alınmasına imkan tanıyacak.
İNTERNET KURULU BAŞKANI
İnternet Kurulu Başkanı Serhat Özeren konuya ilişkin yaptığı açıklamada, ”Karar uygulamaya geçtiğinde isteyen istediği uzantılı alan adını alabilecek. Örneğin istersem www.serhat.ozeren benim internet adresim olabilecek” dedi.
Serhat Özeren, ICANN’ın kar gütmeyen bir kuruluş olduğunu anımsatarak yine de bu işin maliyeti üzerinde dikkatli çalışılması ve yüksek fiyat istenmemesi gerektiğini kaydetti.
Özeren, ICANN’ın merkezinin ABD olduğunu ancak alacağı kararlarda uluslararası bir duruş sergilemesini gerektiğini belirterek, özellikle gelişmekte olan ülkelerin internet dünyasından daha çok faydalanabilmesine imkan sağlamasının önemine işaret etti.

Twitter Artık Türkçe

Twitter Artık Türkçe

Twitter Artık Türkçe



Merhaba sevgili takipçilerim. Twitter öncelikle resmi bloğunda açıklamıştı bu yazıyı veya Çoğu blogda duymuşsunuzdur bende yayınliyim belki bilmiyenleriniz vardır diye :) Twitter artık Türkçe olmuş... Bence çok iyi olmuş, Twitter üyesi ve takipçisi değilim ama çoğu takipçiler adına sevindim, madem Türkiye burası burdada Türkçe olması yerinde bir karar olmuş. Artık Facebook'u zorluyacak sanırım... Yakında Facebook ile bir rekabet gösterebilir. Sizde Twitteri Türkçe olarak kullanmak istiyorsanız aşağıdaki adımları uygulayın Sevgilerle...

Ayarlar > Dil > Türkçe, Artık Twitter Türkçe =)

Yasaklanan Kelimeler Listesi

Image and video hosting by TinyPic
31, Adrianne, Animal, Hayvan, Baldiz, Beat, Buyutucu, Ciplak, Citir, Escort, Etek, Fire, Girl (İngilizce'de 'kız' demek, Ateşli, Frikik, Free, Gey, Gay, Gizli, Got (ingilizce ‘get’ fiilinin geçmiş zaman ya da geçişli hali), Hatun, Haydar, Hikaye, Homemade (ev yapımı demek), Hot (İngilizce’de ‘sıcak’ anlamında geliyor), İtiraf, Liseli, Nefes, Nubile (?), Partner, Pic (İngilizce'de 'picture'ın (resim, fotoğraf) kısaltmasi), Sarisin, Sicak, Sisman, Teen (İngilizce'de 13-19 yaş grubunda genç), Yasak, Yerli, Yetiskin, Xn, XX...

Sansür listesinin etkisi, bazı 'müstehcen' sözcüklerin içinde geçtiği diğer sözcükleri de kapsadığından, erişim engelinin kapsamı inanılmaz boyutlara çıkacak.

TALİHSİZ SİTELER

Örneğin içinde iki ya da üç kelimelik 'müstehcen' sözcüklerle çakışan harfleri içeren sözcükler de yasaktan nasibini alacak. Tknlj.com'da sıralanan bazı 'talihsiz' sitelerden örnekler: Degisikmezeler.com, herkesokusundiye.com, sokmarket.com, bayramcikolotasi.com, bilgisayarakademisi.com, sanaldestekunitesi.com, forzabesiktas.com, tiklayarak.com, donanimalani.org, bakireklam.com, citirkurabiyem.com, kredikartiborcunubitir.com, burcunubil.com, globaldizayn.org, casperminishop.net, anlayarakokuma.com...

Hosting hizmeti veren Ontek firmasının sahibi Murat Deligöz, bu sansürlü sözcüklerle sınadıkları sitelerden en az 90 binin bu yeni yönetmelikle 'hemen' yasaklanabileceğini söyledi.